“O ARTIK SENİN KOCAN DEDİLER”
İddianameye nazaran, evlilik kararının akabinde, H.K.G’ye gelinliğe benzeyen beyaz bir kıyafet giydirdiler, genç bir adamı gösterip “O artık senin kocan” dediler. Adam, küçük kızı bir fotoğraf stüdyosuna götürdü. Birlikte fotoğraf makinesine bakarken küçük kız evcilik oynadıklarını sanıyordu. Yıllar sonra tabirinde H.K.G. imam nikahı kıyıldıktan bir gün sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: “K. evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler bu türlü oyunlar oynar lakin bu oyun kimseye söylenmez. Bak annenle baban kimseye söylemiyor’ dedi. Annem ile babam K.’ya ‘Damadım’ diyordu.”
“ANNEM SAÇLARIMI TARAYIP YANINA GÖNDERİRDİ”
Bir yıl sonra H.K.G, yani 7 yaşlarına hakikat, anne ve babasıyla memleketleri Sakarya Sapanca’ya gitti. Eşi K. da yanlarındaydı. Sapanca’daki meskenlerinin ikinci katında K, H.K.G.’ye tecavüz etti. H.K.G. evvelce anne ve babasının yaşadığı kabustan haberinin olmadığını düşündü. Lakin daha sonra K. ona babasının onayını aldığını söyleyecekti.
Çengelköy’deki konutlarına döndüklerinde tecavüz devam etti. Annesi evvel karşı çıkmıştı. Fakat argümana nazaran babası annesinin konutta olmadığı günlerde H.K.G.’yi karşı dairedeki K.’ya teslim ediyordu. Çocuk bunun olağan olduğu palavrasıyla kandırılıyordu. Annesi H.K.G.’nin saçlarını tarayıp K.’nin yanına gönderiyordu.
Ses kaydında yer alan tabirler ise şu biçimde:
H.K.G.: “6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam bağa müsaade vermeseydi… Yani bu dertlerin hiçbiri olmazdı”
K.İ.: “Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyor muyuz?”
H.K.G.:“Ama telafi de olmuyor”
K.İ.:“Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Fakat o biçim bir şeye müsaade eder miyim. Etmem.”
H.K.G.:“Babam nasıl düşünmedi.”
K.İ.: “Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyor. Bırak sen de Allah Allah.”
H.K.G: “Yani kızım daha küçük, 6 yaşında. Bağlantıyı kaldırabilir mi, kaldıramaz mı, insan bunu bilmez mi…”
K.İ.: “Ben seni o denli görmemiştim. O denli gittim işte. Ufaklığın o denli geçti dediğin üzere. Ne bileyim ya…”
H.K.G.: “Annem saçlarımı tarar senin yanına gönderirdi beni.”
ÇOCUĞA İSTİSMAR ANLAŞILINCA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Çocuğa 13 yaşındayken nişan, 14 yaşına geldiğinde ise düğün yapıldı. Düğünden sonra K. ile H.K.G. tıpkı meskende yaşamaya başladı. Düğünden 4 ay sonra, 17 Ağustos 2012 günü, annesi kızı hastaneye götürdü. Hekim çocuğa istismarı çabucak anladı ve polise haber verdi. Savcılık soruşturma başlattı.