Mersin’in Mezitli ilçesinde lüks otomobille Tece Polisevi önüne gelen iki kadın PKK’lı terörist, uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Açılan ilk ateş sırasında 2 polis memuru yaralanırken, çıkan çatışma sonucu yaralanan iki kadın terörist, sırt çantasında taşıdıkları bombalar ile kendileri patlattı.
Yaralı polislerden Sedat Gezer kaldırıldığı hastanede şehit olurken, çatışma ve patlama sırasında 3 sivil vatandaşın da hayati tehlike arz etmeyecek şekilde yaralandığı bildirildi. Saldırıdan sonra gece geç saatlerde Mezitli’ye gelen Bakan Soylu, kırsaldan gelen teröristlerden birinin Mersin’i çok iyi bildiği bilgisini paylaştı.
TERÖRİSTİN KİMLİĞİ BELLİ OLDU
İçişleri Bakanlığı’ndan saldırıyla ilgili yapılan açıklamada saldırıyı gerçekleştiren 2 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi. Kimlik belirleme çalışmaları sonucunda teröristlerden birinin ‘Zozan Tolan’ kod adlı Dilşah Ercan olduğunun belirlendiği belirtilerek, şöyle denildi:
“Teröristin; PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması içerisinde faaliyette bulunduğu, terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin’den katıldığı, Irak’ın kuzeyi, Kandil’de eğitim aldığı ve örgütün sözde özel güç yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği tespit edildi. Ayrıca, terörist hakkında metropollerde eylem amaçlı gönderilecek hazır kadrolar arasında yer aldığı şeklinde istihbari bilgilerin bulunduğu belirlendi” denildi.
“TERÖRİST DİLŞAH ERCAN, CHP RAPORUNDA ‘TUTUKLU GAZETECİ’ OLARAK İFADE EDİLMİŞ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Mersin’de polisevine saldırı düzenleyen teröristlerden Dilşah Ercan’ın, CHP’nin hazırladığı ‘Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda ‘tutuklu gazeteci’ olarak yer aldığını açıkladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “CHP’nin hazırladığı ‘Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist tutuklu gazeteci olarak ifade edilmiş. Terör örgütleriyle kol kola olmayı normalleştiren Kılıçdaroğlu ve CHP’si bu olay için de ‘Bir gazeteci öldürüldü’ derse şaşırmayacağız. Bilinmelidir ki Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur, gazeteciliği terörizme kalkan yapanlar vardır. ‘Gazeteciler tutuklanıyor’ propagandasının ve onları fonlayanların derdinin gazetecilik değil, Türkiye düşmanlığı olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu” dedi.