Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, güç, adalet konusunda kendi mahallesine uyarılarda bulunduğu bugünkü yazısında “Birileri ‘kol kırılsın yen içinde kalsın’ istiyor. Söylüyorum, kolunuz o takdirde ya kangren olur ya da çolak kalır. Lakabımız da ‘kolsuz’ ya da ‘çolak’ olur.” görüşünü dile getirdi.
Hemen herkesin hayatın merkezine ben’i ya da ‘ben’lerden oluşan ‘biz’i koyduğunu yazan Dilipak, şöyle devam etti:
“‘Her doğru, her zaman, her yerde söylenmez’ diyor mesela. Bir kalemde “adil şahidler olun” emrini silip atıyor. Hani bizler yaşadığımız zaman ve mekanla ilgili adil şahidler olacaktık. Hani ‘haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytan’dı. Hani ateist/kafir/zalim yönetici karşısında Hakkı söyleyecektik, ‘Hakk’ın ve halkın gören, gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi’ olacaktık. ‘Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olacaktık’. Hani haksızlık yapan babamız da olsa, haksızlığa uğrayan düşmanımız da olsa bu değişmeyecekti. Hani bir topluluğa olan düşmanlığımız bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmeyecekti. Haberiniz olsun, Allah’ın emirlerini hiçe sayarak o haksızlıkları yapanlar ‘biz’den’se, ben o ‘biz’den değilim. Allah’ın emirlerini hiçe sayarak o haksızlıkları yapanların şerrinden de Allah’a sığınırım.
Ötekiler gelecek korkusu salarak, ölümü gösterip, hastalığa bizi razı etmeye çalışanlar oluyor. Haksızlıklara karşı direnişi engellemiş oluyorlar. “
Hz. Ömer’in, kendi atadığı Mısır valisini camide, bir Hristiyan tüccara karşı suçundan dolayı, cemaatin önünde, o Hristiyanı çağırıp, kendi asası ile dövdürdüğü yazan Dilipak, “Öyle yaptı diye devletinin itibarı yara almadı. Birileri ‘kol kırılsın yen içinde kalsın’ istiyor. Söylüyorum, kolunuz o takdirde ya kangren olur ya da çolak kalır. Lakabımız da ‘kolsuz’ ya da ‘çolak’ olur. “ uyarısında bulundu.
Dilipak, toplum önünde alenen yapılan hataların toplum önünde düzeltilmesi gerektiği yazdı.
Yazının tamamını okumak için