Zübeyde ÖZLÜ – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Pandemi sürecinde birtakım yaptırımlarda uygulanmak suretiyle tüm dünyada milyonlarca beşere yapılan “COVID-19 aşıları”nın yan tesirleri hakkında konuşan Prof. Dr. Serhat Fındık, “Bu hususun varlığından daima bahsettim. Hatta Türkiye’de birinci bahseden bireylerden biriyim. COVID aşısı diye bir şey yok” dedi.
Böyle bir aşının hiçbir ruhsata sahip olmadığını öne süren Prof. Dr. Fındık, “Bir aşının geliştirilebilmesi ve uygulanabilmesi için en az 5 yıl geçmesi gerekiyor. Faz 0’dan faz 3’e kadar geçen periyottur bu ancak bugün kullanılan, kullanılmış olan COVID aşılarının, hiçbiri aşı özelliğine sahip değildir. Zira ruhsat almamıştır” diye konuştu.
“YAPILAN AŞILARIN PEK ÇOK YAN TESİRİ VAR”
COVID için kullanılan aşıların birçok yan tesirinin olduğunu vurgulayan Fındık, “Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde bu hastalığın aşılarına bağlı, 2 yıl içerisinde 1 milyon 200 bin kişinin öldüğü, on binlerce insanın da yan etki yaşadığını net olarak biliyoruz. Ben COVID aşılarını tavsiye etmiyorum” tabirlerini kullandı.
“ADİL YARGILANMA OLURSA HEPSİ CEZA ALIR”
Biontech şirketinin piyasaya sürdüğü aşının yan tesirleri hakkında davalık olmasına da değinen Fındık, “Bu süreci en yakından takip edenlerden biriyim. Şayet adil yargılanma olursa hepsi ceza alır lakin şöyle bir şey var onu da eklemek istiyorum: Maalesef bu ilaç şirketleri o denli mutabakatlar yaptılar ki kendilerini sorumluluktan kaçırdılar. Yani bu türlü bir süreçte Almanya’da tazminatı Almanya devleti ödüyor. İngiltere’de, İngiltere devleti ödüyor. Şu ana kadar 12 milyon sterlin tazminat ödeyeceği taahhüdü verildi. Almanya da tıpkı şekilde… Yani ülke idaresi ile beşerler karşı karşıya kalıyor. İlaç şirketleri çok ustalıklı biçimde kendilerini sıyırmış durumdalar. Biontech için şu anda dava süreci devam ediyor. Beraberinde Amerika’da pandemiyi yöneten insanların da senatoda yargılanmaları başladı. Zira birbiri ile çelişen sözler var. Onların da suçlanacağını düşünüyorum. En başından beri telaffuzlarına bakacak olursanız, aşıların çok kutsal bir sıvıymış üzere gösterildiğini anlayabiliriz. ‘Hiçbir yan etkisi yoktur’, ‘Çocuklar olabilir, gebeler olabilir’ denildi… Hâlbuki bu türlü olmadığını her geçen gün görüyoruz. Şayet adil yargılanma olursa birinci dereceden hatalı, ilaç şirketleridir. Beşerler öldükten, ağır sakatlıklar yaşadıktan sonra ne derece tesirli olabilir onu da size bırakıyorum. Keşke en başından beri sıkı kontrolden geçirilseydi ve ruhsatı alınsaydı. Daha sonra ise isteğe bağlı biçimde yapılsaydı ancak dünyanın hiçbir yerinde bu yapılmadı maalesef… Hasebiyle da artık bu süreci yaşıyoruz.” diye konuştu.
Bu ortada Türkiye’de geliştirilen TURKOVAC isimli aşı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Serhat Fındık, “Türkovac, yaygın kullanılan bir aşı olmadığı için onunla ilgili bilgilerimiz çok kısıtlıdır. Benim takip ettiğim hastalarımdan da bir yada iki tane Türkovac olan kişi var. Klâsik Sinovac aşısına benzediğine dair görüşler de bulunmakta fakat sonuçta o da aşı özelliğini kazanmamıştır. Hasebiyle birebir halde Türkovac aşısının da yan etkilerinin oluşabileceğini düşünüyorum. Aşılar ne kadar çok olunduysa yan tesirlerinin görülme riski de o kadar artar fakat hiç etkilenmeyecek olanlar da var. Bu açıdan beşerler aksiliğe kapılmasın lakin önemli yan etkilerinin de herkeste görülebileceği bilinsin” dedi.
“DOĞURGANLIK ORANLARININ AZALMASI COVİD AŞILARININ YAN ETKİSİDİR”
Azalan doğurganlık oranlarının en değerli sebeplerinin başında Covid aşılarının olduğuna dikkat çeken Fındık, “Bu durum büsbütün Covid aşılarının yan tesiridir. Burada da bir aldatmaca yapıyorlar ve çok rahat bir halde bu ortaya çıkarılabilir. Nasıl ortaya çıkarılacağına gelirsek, kimler çocuk sahibi olamıyor çabucak öz geçmişlerine bakılsın, bakalım Covid aşısı olmuşlar mı olmamışlar mı? Bu durumu irdelersek net bir formda hakikat bilgiye ulaşabiliriz. Mesela tıpta otopsi vurguları çok değerlidir. tüm soru işaretlerini ortadan kaldırır. Almanya’da yayınlanan bilgilerde, birdenbire ölenlerin neredeyse tamamının kesin bir halde Covid aşısı (Biontech) yaptıran şahıslar olduğu ortaya çıktı” sözlerini kullandı.
“HER AN DÜNYAYI ETKİLEYEN YENİ BİR VİRÜS ORTAYA ÇIKABİLİR”
Dünya üzerinde her geçen gün yeni bir virüs dalgasının olabileceğine vurgu yapan Fındık, “Bu mevzu ile ilgili daima bir çalışma kelam konusu. Koronavirüste Dünya Sıhhat Örgütü ve bizdeki çokbilmiş hekimler ne dediler? ‘Bu yarasa pazarındaki hayvandan beşere bulaşan virüs’ dediler. ‘Doğal virüs’ dediler. Ben bu virüsün büsbütün laboratuar ortamında üretildiğini en başından beri savunanlardanım. Bunun üzere pek çok virüs üzerine çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmayı fonlayanlar da Amerika ve Çin hükümetleri olduğundan ötürü her an bu türlü bir virüs tekrar dünyaya sürülebilir.” diye konuştu.