İZMİR – İzmir’in Çeşme ilçesinde bulunan Doğal SİT Alanı statüsündeki Altınkum plajında denize sıfır kumsal alanda Adana merkezli Yeşiköylü Atık Yönetimi Madencilik isimli şirket tarafından yapılmak istenen Beach Club projesi bölge halkının ve çevre eylemcilerinin tepkisi sonucu 13 Mayıs’ta durduruldu. Bölgede şirket tarafından denizin içine inşa edilen yapılar sökülürken, kaçak olarak açılan su kuyusu da DSİ tarafından mühürlendi. Yaşanan olayın üzerinden geçen iki haftanın ardından şirket alanda yeniden inşaat faaliyetine başladı. Daha önce de yüz yıllık ardıç ağaçlarının söküldüğü bölgede, ağaçlar yeniden tahrip edilmeye başlandı. Su kuyusunun DSİ tarafından mühürlenmesinin ardından bölgeye yeniden su kuyusu açmayan şirket, bu kez de inşaat sahasına su depoları ve konteynırlar getirdi. Çeşme Çevre Platformu, “Doğa ve deniz kenarı göz göre göre yok ediliyor” dedi.
BELEDİYE YETKİLİLERİ CEVAP VERMEDİ
İnşaat faaliyetleri ile ilgili şikayetler üzerine bölgeye giden zabıta ekipleri ise tutanak tuttu. Şirketin belediyeye ruhsat başvurusunda bulunduğu öğrenilirken, belediyedeki sürecin sonuçlanıp sonuçlanmadığı bilinmiyor. Konu ile ilgili ulaşmaya çalıştığımız Çeşme Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü birimine aktardı. Yapı Müdür Kontrol Müdürlüğü ise telefonlara cevap vermedi.
‘RUHSAT ALABİLMEK İÇİN GEÇİCİ OLARAK İNŞAA ETTİKLERİ YAPILARI SÖKTÜLER’
Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, daha önce de defalarca kaçak inşaat faaliyeti ile ilgili şikayette bulunduklarını belirterek, belediyeye işletme ruhsatı başvurusu yapan inşaatçıların ruhsat alabilmek için geçici olarak inşa ettikleri yapıları söktüklerini ifade etti. Yapıların göstermelik olarak sökülmesinin ardından, iki hafta sonra faaliyetlerin yeniden başladığını söyleyen Güler, “Kaçak inşaatçıların ruhsat alıp almadıkları bilinmiyor. Bölge sakinleri Çeşme Belediyesi’nin böylesi bir tahribat ve kaçak inşaata işletme ruhsatı vermeyeceği beklentisi içinde. Tüm bu şikayet ve resmî girişimlere rağmen inşaatı durduracak resmî bir makam bulunamadı. Halkın arazisi olan SİT alanındaki inşaat süreci tekrar başladı” dedi.
‘KAÇAK İNŞAATI KİMSE DURDURAMIYOR, RESMİ MAKAMLAR SADECE TUTANAK TUTUYOR’
Yetkililerin Doğal SİT Alanı’nda yapılan inşaat faaliyetlerine müdahale edememe durumuna dikkat çeken Güler, “Kaçak inşaat ile mücadele edenler ‘Bunların arkasında çok büyük bir destek siyasi güç olmalı, hiç kimseden korkmadan istediklerini yapıyorlar’ diye düşünüyorlar. Tüm resmî makamlar sadece ‘Süreci takip ediyoruz, tutanak tutuyoruz’ demekten başka hiç bir şey yapmayarak sadece seyrediyorlar. Kaçak inşaatı hiç kimse durduramıyor. Resmî makamlar beş aydır sadece tutanak tutuyor, doğa ve deniz kenarı göz göre göre yok ediliyor” diye konuştu.
Güler, gerekli hazırlıkları yaptıklarını ve önümüzdeki süreçte hukuki girişimde bulunarak konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtti.
NE OLMUŞTU?
Maden firması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 6 metrekare portatif büfe, 21 metrekare teras, 4 metrekare de cankurtaran kabini olmak üzere bin 400 metrekare arazi kiralarken, yıllık kira bedeli 360 bin TL olan bu alanda büyük iş makinalarıyla 20 bin metrekareye yakın bir alan tahrip edildi. Söz konusu alanda 100 yıllık ardıç ağaçları köklerinden sökülürken, firma ayrıca Doğal SİT alanına kaçak sondaj vurdurarak izinsiz su kuyusu da açtı.
Bununla da yetinmeyen şirket, alanı ve kumsalı halkın kullanımına kapattı. Proje tamamlandığında ise bölgeye girişlerin ücretli olacağı ancak tuvalete gidenlerden ücret talep edilmeyeceği belirtildi. Bölge halkının girişimleri sonucu inşaat iki hafta önce durdurulmuştu. (HABER MERKEZİ)