Yunus Ülger
DUVAR – Almanya’da Covid-19 pandemisi ve Rusya-Ukrayna savaşını takip eden süreçte yıllık tüketici enflasyonu kısa mühlet içinde yüzde 9’a kadar yükseldi, besin enflasyonu yüzde 20’lere, güç enflasyonu yüzde 50’lere çıktı. Tüm bu gelişmelerle birlikte alım gücünün düşmesi ise ülkede ihtar grevleri ve grev oylamalarını beraberinde getirdi.
Ülkenin pek çok eyaletinde ikaz grevleri ve grev oylamaları devam ederken, Almanya basınına konuşan uzmanlar, Almanya’daki durumun emeklilik yaşının kademeli olarak 62’den 64’e yükseltilmesini öngören düzenlemeye karşı grevlerin sürdüğü bir öteki Avrupa ülkesi Fransa’ya benzeyip benzemeyeceğini tartışıyor.
‘FRANSA İLE ALMANYA KARŞILAŞTIRILAMAZ’
Almanya ile Fransa’da grevler hakkında Berlin Brandenburg radyosuna konuşan Hans Böckler Vakfı uzmanı Thorsten Schulten, iki ülkenin grev kültürlerinin farklı, hasebiyle karşılaştırılamaz olduğunu söyledi. Almanya’da çalışanların, hasebiyle sendikaların uzlaşmacı olduğunu, Fransa’da ise, ‘önce grev, sonra konuşma’ geleneği olduğunu aktaran Schulten, “Almanya’da grevler, patrona sinyal, Fransa’da ise hükümetten hoşnutsuzluğa tepki” değerlendirmesinde bulundu. Schulten, Almanya’da son grevlerden çok kişinin etkilenmesinin insanlarda, “Fransa üzere mi oluyoruz?” algısına yol açtığını da söz etti.
Kuzey Ren Vestfalya kamu yayın kuruluşu radyosu (WDR5) da grevler hakkında söyleşisinde, “Fransa üzere mi oluyoruz?” sorusunu Köln’deki Alman İktisat Enstitüsü uzmanı Hagen Lesch’e yöneltti. Lesch de Almanya’da grevlerin Fransa’nın bilakis uzlaşmacı olduğu görüşünü lisana getirdi. Lesch’e nazaran son grevlerin ‘biraz sert ve hissedilir’ olması bu türlü bir algı oluşturdu. Lesch’e nazaran, Almanya’nın geçmişinde Fransa’da olduğu üzere grevler olmadı.
VER.Dİ SENDİKASI GREV OYLAMASI YAPACAK
Almanya’da son periyottaki grev dalgasını başlatan, Birleşik Hizmet Sendikası (Ver.di) oldu. 2.5 milyon kamu çalışanı için yüzde 10.5 oranında fiyat artışı ya da aylık 500 euro artış talep eden Ver.di, evvel havalimanlarında, akabinde belediyelerde ihtar grevleri başlattı. Dönüşümlü olarak farklı kentlerde otobüs ve tramvay şoförleri, anaokulu ve belediye çalışanları bu kapsamda iş bıraktı, bırakmaya da devam ediyor.
Mart ayının sonunda Potsdam kentinde toplu iş kontratı görüşmeleri yapılacak. Uzlaşma sağlanamazsa Ver.di süresiz grev oylaması yapacağını bildirdi. Ver.di Lideri Frank Werneke, “Sonuç almayabiliriz” dedi. Mahallî Kamu Patronlar Birliği, Ver.di’nin fiyat talebini, ‘ödenemez’ gerekçesiyle geri çevirirken, birlik lideri Karin Welge, 2009’dan bu yana belediye çalışanlarının fiyatlarında yüzde 66 artış olduğunu söyledi. Welge, Ver.di’yi ‘sık ihtar grevleriyle çocuklu genç aileleri mağdur etmekle’ de suçladı.
POSTA ÇALIŞANLARINDAN SÜRESİZ GREV KARARI
Öte yandan Ver.di, bünyesinde bulunan Alman Postası’nın (Deutsche Post) 160 bin çalışanı için süresiz grev kararı aldı; lakin, şimdi bu kararı yürürlüğe koymadı. Grev kararı için en az yüzde 75 ‘evet’ oyu gerekiyordu; oylamaya katılan çalışanların yüzde 85.9’u süresiz grevden yana oy kullandı. 1999 yılında özelleştirilen Alman Postası, sendikanın yüzde 15 fiyat artışı talebini geri çevirirken, Ver.di gelecek görüşmeden sonuç alınmazsa süresiz grev daveti yapacağını bildirdi. Ver.di sözcüsü Andrea Kocsis, Alman Postası’ndan uygunlaştırılmış bir teklif ile görüşme masasına gelmesini beklediklerini söyledi.
DEUTSCHE POST, 2022’DE 8.4 MİLYAR EURO ÇIKAR ELDE ETTİ
Birkaç gün evvel 2022 bilançosunu açıklayan Alman Postası, cirosunu yüzde 15.5 oranında artırarak 94.4 milyar euro’ya yükseltti, karı da 8.4 milyar euro oldu. Almanya’da cirosu duraklayan Alman Postası, dış ülkelerde cirosunun artmasıyla çıkarını artırdı. Federal Sol Parti (Die Linke) milletvekili Sahra Wagenknecht, milyarlar kazanan Alman Postası’nın Ver.di’nin fiyat artışı talebini geri çevirmesini, ‘skandal’ olarak niteledi. Alman Postası’nın ülkeyi ihmal edip, dış ülkelere yatırım yaptığını söyleyen Wagenknecht, bu durumun Posta’nın özelleştirilmesinin ne kadar yanlış olduğunu gösterdiğini kaydetti.