CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, kamuoyunda ‘dezenformasyon yasası’ olarak isimlendirilen, toplumsal medya ve internet haberciliğine ait düzenlemeleri içeren kanun teklifinin Adalet Komisyonu’ndan geçmesine reaksiyon gösterdi. Özel, “Bu kanun, endişenin ecele yararı yok kanunudur” dedi. Özel, Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi.
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
“KURUCU İRADENİN AĞZINA KURBAN OLSUN”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın, iktidarı eleştiren TÜSİAD’a yönelik kelamlarına reaksiyon gösteren Özel, şunları söyledi;
*Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD’a yönelik tenkitlerde bulunurken, TÜSİAD’ı CHP ağzıyla konuşmakla suçladı ve bu türlü konuşanlara kapılarının kapalı olduğunu söyledi. Tayyip Erdoğan kurban olsun CHP ağzına.
*Kendi ağzından neler çıktığını düşünecek olursak, bu ülkenin en az yarısına ettiği hakaretleri, küfürleri düşünecek olursak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ulusal Mücadele’yi müjdelemiş, Ulusal Mücadele’yi örgütlemiş, kuruluşu müjdelemiş, kuruluşu ve kurtuluşu başarmış, ülkeyi bugünlere getirmiş kurucu iradenin ağzına kurban olsun o yalnızca.
“TARİH HİÇBİR VAKİT UNUTMAYACAK”
“Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından neler çıktığını tarih hiçbir vakit unutmayacak” diyen Özel, “85 milyonu kucaklaması gereken Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden kişinin, bir partinin genel lideri olmasının sonucudur bu” tabirlerini kullandı.
“NEDEN TABAN FİYATA ARTIRIM YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORSUNUZ?”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebatiye ve iktidarın iktisat siyasetlerine yüklenen Özel, “Nebati’ye şunu söyleyelim. Şayet bütçe fazla veriyorsa, bu fazladan gel çiftçiye bir hisse ver bakalım. Çiftçinin mazotunun mesela yarısını devlet karşılasın. Bu kadar hani diyorsun ya: ‘Bütçem fazla verdi.’ Sende fazla varsa, gel paylaşalım, mazotun yarısını sen karşıla, gübrenin yarısını sen karşıla. Neden mesela minimum fiyata artırım yapmayı düşünmüyorsunuz, 6 ayda bu kadar erimişken taban ücret” açıklamasında bulundu.
“BUNLARIN İKTİSAT SİYASETLERİ TL’Yİ DEĞERSİZLEŞTİRME ÜZERİNDEN”
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, “Eski devirde maalesef Türk Lirası çok kıymetliydi, 1 dolar, 1.20 TL düzeylerindeydi. Bu ortaya ne çıkartıyordu? Harikulâde yüksek ölçüde ithalat. Çok şükür son yıllarda, 2013’ten sonraki periyotlarda Türkiye yavaş yavaş bundan uzaklaştı” kelamlarına de reaksiyon gösteren Özel, şöyle dedi:
“Numan Kurtulmuş kendince konuşuyor. Genel başkanvekili, daima genel lideriyle da tezat şeyler konuşuyor falan lakin sonuçta Tayyip Erdoğan’ın vekili olunca, ağzından çıkan kelam onları bağlıyor. ‘Çok şükür paramızı değersizleştirdik’ diyor. Bunların iktisat siyaseti yalnızca Türk Lirası’nı değersizleştirme üzerinden. Bu türlü bir idare anlayışından karşı karşıyayız ve geldiğimiz noktada açlık hududu 6 bin lira, yoksulluk sonu 20 bin lira. Bugün 6 bin liranın altında gelir, o aileyi aç bırakıyor, giyinemez bırakıyor, barınamaz bırakıyor, aç bırakıyor.
“ERDOĞAN’I YÜZLERCE FEZLEKEYE MUHATAP EDECEK”
“Dezenformasyon yasa teklifi” olarak bilinen ve “Basın Kanunu ile birtakım kanunlarda değişiklik öngören kanun” teklifinin TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesini de kıymetlendiren Özel, şöyle konuştu:
*Bu kanun, dehşetin ecele yararı yok kanunudur ancak gelecek sene yapılacak seçimlerden evvel muhalefeti, muhalif basını susturma, sindirme ve birazcık bir özgürlük alanı bulunan yerden haber geliyorsa, orayı da bir biçimde macunlama, kapatma uğraşıdır.
*Bu kanun, bağımsız yargının elinde başta Sayın Bahçeli ve Erdoğan’ı onlarca, yüzlerce fezlekeye muhatap edecek bir kanundur.
“BU CÜRMÜN TÜRKİYE’DEKİ DÜNYA MARKASI”
*Kanun, gerçek dışı bilgiyi alenen yaymayı cürüm saymaktadır. Örneğin İstanbul’da yapılmış mitingimizde ‘her yer Taksim, her yer direniş’ sloganını bir gazetecinin değiştirdiği; AK Parti’nin bile sahiplenmedi formda ‘her yer Kandil’, her yer direniş’ herkesin palavra olduğunu bildiğinden 4 gün sonra prompterdan okuyan Devlet Bahçeli’ye şayet bağımsız bir yargı varsa, 1 yıldan 3 yıla kadar fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak durumundadır.
*Ya da 475 cumadır, ‘Kabataş İskelesi’ndeki başörtülü bacımıza 50 tane deri pantolonlu üstü çıplak adamın yaptığı zulmü gördüm, izledim, size de izleteceğim’ deyip izletemeyen ve en son ‘cami yaktı bunlar’ diyen Recep Tayyip Erdoğan, bu cürmün Türkiye’deki dünya markasıdır.
“BİZİ ALIKOYAMACAK”
*Ama elbette ki baskı altında tuttukları, kendi istedikleri üzere atadıkları yargıçlara vermektedirler. Fakat biz bunlara karşı milletimize güvenmekteyiz. Ne yaparlarsa yapsınlar elbette itirazlarımız sürecek, elbette Anayasa Mahkemesine gideceğiz. Lakin ne yaparlarsa yapsınlar bu yaptıkları kanun da onların gençleri, birinci defa oy kullanacakları görüşlerini açıklamaktan, bizleri yanlışsız bildiğimizi söylemekten, namuslu gazetecileri de hakikat bildikleri, meslek ahlakları gereği yanlışsız bildikleri formda haber yapmaktan alıkoyamayacaktır.