Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’dan ‘İki Ulus’ tezine karşı birlik mesajı: Türkler ve Kürtler tek milletin parçasıdır

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Türkiye’de yaşayan herkesin (Türkler, Kürtler, Araplar, Zazalar, Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar, Gürcüler vb.) Türkiye halkının asli ögeleri olduğunu yazdı. Kürtlerin de Türk Milleti’nin kurucu ve ayrılmaz bir kesimi olduğunu söyledi. Bu durumun, Kürtlerin etnik kimliklerinin reddedilmesi manasına gelmeyeceğini belirtti.

Uçum, “iki ulus” tezinin emperyalist stratejilere hizmet ettiğini söyleyerek bu niyetin, Türkiye’yi bölmeye yönelik bir tehdit olarak görüldüğünü söz etti. Türkiye’nin tarihî, kültürel ve coğrafik özelliklerinden ötürü ayrılamaz bir bütün olduğunu vurguladı. Kürtlerin devletin kurucu ve daima bir sahibi olduğunu yazdı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal devlet yapısının tüm etnik ögeleri kapsadığını belirtti. Tek millet ve tek devlet anlayışının Türkiye’nin gerçeği olduğunu söyleyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğünün kıymetini vurguladı.

Mehmet Uçum’un paylaşımının tamamı şu biçimde:

“PAZAR YAZISI

TÜRKLER VE KÜRTLER

Türkiye Halkı kurucu ve kapsayıcıdır. Türkler, Kürtler, Araplar, Zazalar, Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar, Gürcüler dahil her kesim Türkiye halkının asli ögesidir. Türk Milleti Türkiye halkından oluşur. Bugün hiç kimse “Türk Milletinin etnik yapısı büsbütün Türktür” demez. Dese de gerçeğe ters olur.

Kürtlerin, Türk Milletinin asli kurucu ögesi ve ayrılmaz modülü olması asla etnik kimliklerinin reddi ve inkârı olarak bedellendirilemez. Bunun kıymetli kanıtlarından birisi Kürtçenin; siyasette, toplumsal ve kültürel hayatta, eğitimde ve öğretimde sahip olduğu özgürlüktür. TBMM’de ‘bilinmeyen dil’ tabirini fiilen etkisizleştiren Kürtçe selamlama, İrtibat Liderinin Kürtçe iletisi ve Başkanlığın Kürtçe kitap yayını üzere son gelişmeler Kürtçe konusunda Devlet İnisiyatifine bağlı atılan somut adımlardır.

Bir periyot etnik temelli problemlerin yaşanmış olması tahlil için siyasi mühendislik eseri olan iki başka ulus tezini savunmayı gerektirmez. İki ulus tezine meyletmek emperyalist stratejilere alan açar. Yapay etnik meseleler üreten, yaşanmış sıkıntıları da istismar eden emperyalist güçler Türkiye’nin bölünmesi için geliştirdikleri ‘dış Kürt sorunu’nu Türkler ve Kürtler iki farklı ulustur, projesi üzerine bina etti. Bu proje bağlamında ileri sürülen “iki uluslu tek milli/üniter devlet olmalı” görüşü tuzaktır ve gerçeğe alışılmamıştır. Kendi içinde çelişkilidir. Bu türlü bir devletin kurulması ve sürdürülmesi mümkün değildir.

Türk Milletini Türkler ve Kürtler diye bölmeye yönelen tehdit Türkiye halkını parçalamayı ve ulusu yok etmeyi amaçlıyor. Yani Ulusumuza yönelik tehdit etnik manada yalnızca Türkleri hedeflemiyor. Bu tehdit Türkler, Kürtler, Araplar, Zazalar, Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar, Gürcüler dâhil tüm ögeleriyle Milletin ve Türkiye’nin dağıtılmasına yöneliktir. Türkiye halkının hiç bir ögesi parçalanma tehdidine karşı Türk Milletini ve Vatanını korumaktan geri durmaz.

Öte yandan Türkiye; coğrafik yapı, nüfus dağılımı, toplumsal içiçelik, inanç birliği, tarihî ve kültürel iştirakler üzere ana özelliklerin bileşkesi olan objektif gerçeklik sebebiyle bölgesel idareli yahut federatif seçeneklere de kapalıdır.

Hakikat şudur: Kürtler kurtuluş ve kuruluşla ortaya çıkan Milletin asli ögesidir. Yani Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz bir kesimi ve bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve daimi sahibidir. Geleceği, yalnızca bu objektif duruma uygun tek seçenek olan tek ulus tek üniter devlet realitesi, garanti altına alır.

DEVLET İNİSİYATİFİNİN EN ÖNEMLİ YAKLAŞIMLARI

Türkiye Halkı çeşitliliğimizin, Türk Milleti birliğimizin garantisidir.

Türk Milleti ‘etnik ulusçuluğa’ dayanmaz, hukuksal bağ olarak tanımlanan Türk vatandaşlığına yani ‘yurttaş ulusçuluğuna’ dayanır.

Türk vatandaşlığı etnik değil Cumhuriyetle kazanılmış; içeriği Cumhuriyet vatandaşlığı olan ve Devletle kurulan türel bağdır.
Sonraki vatandaşlıklar da Ulusal Devletin ve ulusal şuurun temel ögelerinin kabul edilmesi aslına dayandığı için birebir kapsamdadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türkiye halkının tüm ögelerinin olduğu üzere Kürtlerin de Ulusal Devletidir.

Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır.

Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devletini sahiplenmeleri hem hakları hem yükümlülükleridir. Beklenen Kürtlerin Devletleriyle daha fazla bütünleşmesidir.

Tek Devlet ve Tek Millet Türkiye’nin tek gerçeğidir. Bu gerçeğin kabulünden ve sahiplenilmesinden sonra ve lakin bu kuralla Millet tüm ayrılmaz ögeleriyle birlikte geleceğiyle ilgili karar verme gücüne kavuşur.

Bugünümüzün temel konusu Türkiye halkının tüm ögeleriyle ve birlik olarak Türk Milletini ve Üniter Türkiye Cumhuriyetini sahiplenmesi, geliştirmesi ve güçlendirmesidir. Türkiye’nin sağlayacağı bu iç birlik ve güçlendireceği iç ve dış cephe Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği üzere bölgede Türklerin, Arapların ve Kürtlerin bu yüzyıldaki bütünleşmesini başlatabilir ve Türkiye’yi her manada bölgenin belirleyici gücü haline getirebilir. Öngörülen ise bu tarihi imkânın realize olacağıdır.”