Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, X hesabından, “Terörsüz Türkiye’ye her hal ve koşulda ulaşılacaktır!” başlıklı bir yazı paylaştı.
DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan’la İmralı’da yaptığı görüşme ve sonrasında TBMM’de devam eden siyasi parti ziyaretlerinin akabinde gelen tenkitlere karşılık veren Uçum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz iktidar ve ittifak olarak Terörsüz Türkiye amacımızı o denli yahut bu türlü lakin kesinlikle gerçekleştireceğiz” kelamını hatırlattı.
‘KONUYU ERDOĞAN’IN ADAYLIĞINA BAĞLAYANLAR VAR’
“Konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kere daha aday olmasına bağlayanlar tam bir aymazlık içinde” diyen Uçum, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istisnai adaylığı için anayasal imkân (m.116/3) olmasına karşın, ‘bu teşebbüsle adaylıktaki anayasal manisi kaldırmak istiyorlar’ halinde palavra söyleyip bunda ısrar edenler de var. Terörsüz Türkiye gayesi bugünün hususudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a istisnai adaylık imkânı ise 2027 yılının ikinci yarısında gündeme gelebilir. Bu iki mevzu arasında ne zaman birliği açısından münasebet kurulabilir ne de özellikleri bakımından” dedi.
‘İLK DÖRT UNSURA DOKUNULMAYACAĞI SÖZ EDİLDİ’
Uçum, “Konuyu yeni anayasaya bağlayanlar da var” diyerek şöyle devam etti: “Oysa yeni anayasa olmasa da Terörsüz Türkiye maksadından vazgeçilmez. Yeni anayasa olursa birinci dört unsura dokunulmayacağı, Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı isimlerinden vazgeçilmeyeceği tekraren söz edildi. Elbette Cumhuriyetin kazanımları ve demokratik birikim korunacaktır. Bunlara ziyan vermeye hiç kimsenin gücü yetmez. Bunların garantisi Türk Milletidir. Tabi ki geniş mutabakatla yapılacak bir yeni anayasa ile demokrasinin, toplumsal adaletin, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi mümkündür. Bu beklenti legaldir. Lakin yeni anayasa Terörsüz Türkiye gayesinin direkt bir ögesi değildir.
‘MÜZAKERE VE PAZARLIK KELAM KONUSU DEĞİL’
Özetle, terörün sona ermesine yönelik Devlet İnisiyatifi çok nettir: Terör her manada ve her mecrada devamlı surette sonlandırılacaktır. Bunun hiçbir farklı mevzuyla ilgisi yoktur. Bunun için bir müzakere ve pazarlık kelam konusu değildir. Terörü sona erdirmek için mutabakat aramak, komite kurmak, yasama yetkisine atıf yapmak abestir. Bunlar işi yokuşa sürmektir. Devlet; terörün hareketine, lisanına, vesayetine, örgütüne her yerde ve her hal ve kuralda son verecektir.”
‘HADSİZLER ORTAYA ÇIKTI’
Uçum yazısında, DEM Parti Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları’nın kelamlarını kast ederek, “Öte yandan Gazze örneği vererek Devleti ve Halkı kaos, karışıklık ve yıkımla tehdit eden hadsizler ortaya çıktı. Umut hakkı, konut mahpusu, af üzere bahisleri yersiz yere yahut öteki niyetlerle tartışanlar oldu. Halbuki Sayın Bahçeli sadece terörün bitmesi, teröristlerin teslim olması ve terör örgütünün lağvedilmesi koşuluna bağlı olarak umut hakkı demişti” tabirlerini de kullandı.
(SOSYAL MEDYA)