Okulda enstrüman çalmak hayat boyu başarıyı artırıyor

Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacılar, gençlikte bir müzik aleti öğrenmek ile yaşlılıkta gelişmiş düşünme becerilerine sahip olmak arasında bir bağlantı buldular. Bir müzik aleti çalma konusunda daha fazla deneyime sahip kişiler, daha az deneyime sahip olan veya hiç olmayanlara göre bilişsel yetenek testinde yaşam boyu daha fazla gelişme gösteriyor. Bu sayede de yaşam boyu başarı sağlayabiliyorlar. Üstelik kişilerin sosyo-ekonomik durumları, eğitim düzeyleri, çocukluktaki bilişsel yetenekleri ya da ileri yaşlardaki sağlık koşulları değişse de durum değişmiyor.

EN ÇOK PİYANO ÇALANLAR KATILDI
Çalışmaya katılan 366 kişinin 117’si, çoğunlukla çocukluk ve ergenlik döneminde bir müzik aleti çalma deneyimi olduğunu belirtti. En çok çalınan enstrüman piyanoydu. Ancak akordeon, gayda, gitar ve keman gibi enstürmanlarda üst sıralarda yer aldı.

Çalışma katılımcıları, 1936 yılında doğup, 1947 yılında İskoç Zihinsel Anketi’ne katılan ve ‘Lothian Doğum Kohortu 1936’ olarak adlandırılan bir grubun mensuplarıydı. Katılımcılara, yaşlandıkça sözel akıl yürütme, uzamsal farkındalık ve sayısal analiz gerektiren soruları içeren bir dizi fiziksel ve zihinsel işlev testi uygulandı. Ayrıca, 11 yaşında katldıkları standart bilişsel yetenek testi olan İskoç Zihinsel Anketi tekrar uygulandı. 70 yaşında testi tekrar alan kohort üyelerine, müzikal deneyimin sağlıklı yaşlanma ile ilişkili olup olmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar tarafından yaşam boyu müzik deneyimleri soruldu.

ÖMÜR BOYU BİLİŞSEL FARKINDALIK SAĞLIYOR
Araştırmada ekip, bir insanın bir müzik aleti çalma deneyimi ile 11 ile 70 yaşları arasındaki düşünme becerilerindeki değişiklikler arasındaki ilişkileri araştırmak için istatistiksel modeller kullandı. Üniversite, küçük yaşlarda bir enstrüman çalmanın insana ömrü boyunca küçük ama algılanabilir bilişsel faydalar sağladığına ilişkin yeni kanıtlar bulunduğunu açıkladı.
Çalışma Age UK ve Ekonomik ve Sosyal Araştırma Konseyi tarafından finanse edildi ve Psychological Science dergisinde yayınlandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir