Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde ilk kez 1998 yılında er meydanına çıkan Gürbüz, kendisi gibi başpehlivan olan merhum babası Recep Gürbüz’ün “yarım kalan hikayesini” gerçekleştirmek için altın kemeri hedefliyor.
Dedesi ve babasının yolundan gidiyor
Dedesi Mehmet Gürbüz ile babası Recep Gürbüz’ün ardından ailenin üçüncü kuşağı olarak ata sporunu başarılı şekilde sürdüren Ali Gürbüz, küçük yaşta kaybettiği babasının yolundan gitmenin gururunu yaşıyor.
Başpehlivan olarak er meydanında güreştiği 2009 yılında üçüncü olan Gürbüz, 2010 yılında ikincilik kürsüsüne çıktı. Gürbüz, 650. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde ilk kez başpehlivan olarak altın kemeri kuşandı. 651, 658. ve 660. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan olan Gürbüz, gözünü 661. yağlı güreşlerine çevirdi.
Bir kez daha kazanırsa altın kemerin ebedi sahibi olacak
Gürbüz, 661. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan olması durumunda altın kemerin “ebedi sahibi” olacak.
2020 yılında 659. Kırkpınar Yağlı Güreşleri salgın tedbirleri kapsamında yapılamamıştı.
“Kırkpınar, benim için hayat felsefesi”
Babaeski ilçesine bağlı Büyükmandıra Belediyesince bu yıl 97. düzenlenen Kavasoğlu ve Şamdancıbaşı İbrahim Yağlı Güreşleri’ne katılan Ali Gürbüz, Kırkpınar’ın kendisi için hayat felsefesi olduğunu söyledi.
Sezona çok iyi hazırlandığını ifade eden Gürbüz, “Kış boyu çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Son virajdayız artık.” dedi.
“Bu sene altın kemer senesi”
Form tutarak Kırkpınar’a hazırlandığını ifade eden Gürbüz, “İki yıldır üst üste Kırkpınar’da başpehlivan oluyorum. Bu sene altın kemer senesi. Hedefim inşallah başpehlivan olup altın kemere kavuşmak. Kırkpınar bizim için çok şey anlam ifade ediyor.” diye konuştu.
Gürbüz, altın kemeri rahmetli babası ile Antalyalılara armağan etmek istediğini sözlerine ekledi.
