Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu katıldığı etkinlikte sarf ettiği “Ey Yunan, tarihe bak, tarihe dön, çok daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur. Yunanistan‘a tek cümlemiz var, İzmir’i unutma. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz” sözleri Atina’da gündemin ilk sıralarındaki yerini koruyor.
AVRUPA BİRLİĞİ VE NATO’YA MEKTUP GÖNDERDİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından Atina yönetimi, konuyla ilgili Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve NATO’ya mektup göndermişti. Dün de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun imzasıyla 25 Avrupa Birliği (AB) başkentine, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, Ege sorunlarının çözümüne ilişkin Türkiye‘nin tutumunu ve görüşlerini açıklayan mektuplar gönderildiği açıklandı.
YUNANİSTAN CUMHURBAŞKANI’NDAN SKANDAL SÖZLER
Tartışma sürerken Yunanistan‘dan son açıklama, Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou’dan geldi. Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Caputova’yı dün akşam yemeğinde ağırlayan Sakellaropoulou, Türkiye‘nin “AB’ye yönelik bir tehdit” olduğunu söyledi. ” Türkiye‘nin revizyonist politikalarının ve yasa dışı eylemlerinin sadece Yunanistan‘ı değil AB’nin tamamını tehdit ettiğini” savunan Sakellaropoulou, Türkiye‘nin ve Rusya’nın bölgede ciddi bir tehdit oluşturduğunu öne sürdü.
“PROJELERLE CEVAP VERMEYİ TERCİH EDİYORUZ”
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopulos ise, “Her halükarda, karşı tarafa yönelik üslubu saldırgan bir seviyeye yükseltmeden projelerle cevap vermeyi tercih ediyoruz” dedi.
MİÇOTAKİS DE ERDOĞAN’A İLK KEZ YANIT VERMİŞTİ
Öte yandan dün akşam katıldığı bir basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine yanıt veren Yunanistan Başbakanı Miçotakis, NATO müttefiki bir ülkeden Yunan egemenliğini sorgulamaya varan tehditler alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulamıştı. Miçotakis, Atina’nın Türkiye ile her zaman iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası hukuk ve uluslararası deniz hukuku çerçevesinde diyalog kurmayı arzu ettiğini söylemişti.